29 Haziran 2012 Cuma

Sağlık Hukuk Nedir?


İnsanların en temel hakkın yaşama hakkıdır. Kişinin başka hakları kullanabilmesi için her şeyden önce sağlıklı olması gerekir. Bu da İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 3. Maddesinde yaşamak herkesin temel hakkıdır hükmü ile açıklanmıştır. Yine 25. Maddesinde de sağlık hakkı temel insan hakkı olarak kabul edilmiştir.  .
Sağlık hukukunun tanımını yapmadan önce hasta- hekim ilişkisinde tarihsel geçmişe bakmalıyız hasta ve hekim arasında gelişen sorumluluk çağlar boyu kadar eskiye dayanır; çünkü hekimlerin yaptıkları işlerden uzun bir süre sorumlu tutulmadıkları bir dönem vardır.  Bu dönem Fransız Hukukuna da yansımış ve bununla ilgili yerleşmiş bir özdeyiş bulunmaktadır  ‘’ Doktorlar öyle kutsal insanlardır ki ,yaptıkları işler olumlu sonuçlandığında onlar Tanrı mertebesine yükselirler  ama yaptıkları işler  olumsuz sonuçlandığında onları hatalarını toprak örter.’’
 Böyle bir özdeyişin günlük hayatta uygulama alanın kaybetmesi yani hekimin hukuk ile karşı karşıya gelmesi 20. Yüzyılın başlarında görülmüştür. Yine tıp uygulamalarının hayatta geçmesi Anglosakson ülkelerin eleştiri ve sorgulama sonucunu doğurmuş hekimin yaptığı davranışın sonucunda ölüm, sakat kalma, yaralama, yüzündeki estetiğin bozulması, zorla aşı gibi davranışlar hekimin sorumluluğu içerisinde olduğu kanıksanmıştır.
1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun ile 13.01.1960 tarihli Tıbbi Deontoloji Nizamnamesi, 01.08.1998 tarihinde yürürlüğe giren  Sağlık Bakanlığı hasta hakları yönetmeliğinde hasta haklarına uygulanacak ilkeler belirlenmiştir; fakat hekimin kusurunun belirlenmesinde yeterli olmayan bu yasalar dışında Medeni Kanun ve Türk Ceza Kanunundaki maddeler dikkate alınmaktadır. Yine 1.06.2005 yılında yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunuyla sağlık kurumunda çalışanların sorumluluğu artmıştır. Hekimin sorumluluğu sınırlandırmak gerekirse,
1-      Etik kurallarına bağlı değilse, buna bağlık sorumluluk
2-      Ceza hukuku yönünden sorumluluk
3-      Medeni hukuk yönünden sorumluluk   
Etik kurallarına bağlı olamayan hekimin sorumluluğu özen eksiliğine dayalı olduğundan Tıbbi Deontoloji Nizamnamesine göre belirlenir.  Buna göre 6023 Sayılı Türk Tabipler Birliği Kanunun 30. Maddesi kapsamında bağlı oldukları Tabip odaları Onur kurullarına bırakılmıştır.
Ceza hukuku açısında baktığımızda hekim tarafından yapılan davranışın açıkça yasada suç sayılması ve tarif edilmesi gerekir. Türk Ceza Kanununda hekimin sorumluluğunu belirleyen özel bir madde yoktur. Ama mesleki davranışlar nedeniyle suç sayılan davranışlara örnek verebiliriz. Bunlar; irtikap, çocuk düşürtmek, gereksiz ilaç yazılmasıdır.
Medeni hukukta sorumluluktan söz edebilmek için tazminat açısında incelememiz gerekir ki bu da zararın olağan sonucunun ortaya çıkmış olması lazımdır.  Sözleşme ve haksız fiilden kaynaklı bir kimse karşı tarafa verdiği zarardan sorumludur.
Sonuç itibariyle sağlık hukuku alanında sorumlulukların tespiti Türk Ceza Kanunu, Medeni Kanun ve Borçlar Kanunundaki genel esaslara göre ele alınmalıdır.  Sorumlulukların ihlali karşısında düzenlenen yaptırımların bu yasalar içerisinde yer almasıyla hukuki uyuşmazlıkları çözümleriyle  günümüzde karşılaşmaktayız öyleyse sağlık hukuku,Sağlık hizmetini sunan gerçek veya tüzel kişileri ile hizmeti sunan diğer kişileri denetlemekle görevli  sorumlu en üst düzey kurum olan devlet ile bu hizmetin sunumundan faydalanan kişiler arasında  hizmetin sunumunda ortaya çıkabilecek hukuki uyuşmazlıkların tespiti ve çözüm yollarını içeren bilim dalıdır diyebiliriz.
Hande G.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder